- çarpılmak
- калҗаю
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
çarpılmak — nsz 1) Çarpma işine konu olmak 2) e Çarpık duruma gelmek Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı. R. N. Güntekin 3) mec. Çalınmak, soyulmak 4) mec. Aldatılmak 5) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bile bile — zf. Bilerek, isteyerek, önceden tasarlayarak, düşünülerek, kasten Bile bile çarpılmak istemem doğrusu. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bile bile lades … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezalanmak — nsz Cezaya çarpılmak Yanlış ve mantıksız hareketim bu surette cezalanmalı! A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpılıvermek — nsz, e Çabucak çarpılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpılma — is. 1) Çarpılmak işi 2) Çarpık duruma gelme … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğilmek — nsz 1) Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek Sofraya pilav gelince Aziz eğilerek kokladı. C. Uçuk 2) İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cereyana kapılmak — 1) elektrik akımıyla çarpılmak 2) suyun akışı içinde kalıp sürüklenmek 3) bir eğilim, bir görüş hareketi içinde yer almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçıkmak — kaçup savuşmak, bir yane çarpılmak, yüz çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelpinmek — yele, cine çarpılmak, yel çarpmak, cin çarpmak; yelpazelenmek III, 108, 144 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TEMAYÜL — (C.: Temayülât) Meyletmek. Bir cihete iltifat etmek. Bir tarafa eğilmek. * Bir yana çarpılmak. * Bir yana veya bir kimseye fazla taraftarlık ve sevgi göstermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük